Meme kısaca süt yapabilen bezlerdir. Memeler, bebeğin belli bir gelişim aşamasına kadar besin ihtiyacını karşılamak üzere süt üretim ve salgısı emzirmeden sorumlu yapılardır. Aynı zamanda kadınlar için kadınlığı temsil eden bir organdır. Süt verme organlarını “meme” olarak adlandırmamıza rağmen halkımız arasında bu organlara “göğüs” adı verilmektedir. Halbuki göğüs memeyi değil, akciğerleri saran bölgeyi tarif etmektedir.

Erişkin kadın memesi göğüs duvarına bağlarla tutunmuş, süt üreten bezlerden oluşan damla şeklinde bir çift organdır. Meme kendisi kas dokusu içermez ancak göğüs duvarının en büyük kasları olan pektoral kasların üzerine oturmuştur. Süt bezlerinin çevresi yağ dokusu ile sarılmıştır.

Meme dokusu kadın üreme hormonlarındaki değişimlere cevap olarak her ay gelişir, şişer ve süt üretimine hazır hale gelir. Meme üstüne etkili 3 önemli hormon östrojen, progesteron ve prolaktindir. Bu hormonlar memenin ergenlik döneminde gelişiminden, üretken dönem boyunca aylık değişimlerinden ve gebelik sonrası süt üretiminden sorumludur.

Her meme 15 – 20 lobdan oluşmuştur. Loblar küçük lobülleri kapsar. Lobüller süt üreten küçük bezleri içerir. Süt, lobüllerden ve duct denilen ince kanallardan geçerek meme başından akar.Meme başının çevresindeki koyu renkli yuvarlak bölgeye areola denir.

Lobül ve kanalların arasını yağlar doldurur. Memeler aynı zamanda lenf denen renksiz sıvıyı taşıyan kanallarını da içerir. Lenf kanalları küçük yuvarlak lenf bezlerine açılır. Lenf bezi grupları memenin yanında koltuk altında, köprücük kemiğinin üstünde, sternumun (iman kemiği) arkasında ve vücudun diğer bölümlerinde bulunur. Lenf bezleri lenf sisteminde olabilecek bakteri, kanser hücreleri ve diğer zararlı bileşenleri tutarlar.